Bütün anne ve babaların, ‘düşmanımın başına bile gelmesin’ dediği şeylerden biri de evlat acısıdır.
Söylenildiği gibi evlat acısı anlatılmaz, yaşanır. Bulgar anne Plamena Zhekov bunu çok iyi biliyor.
Plamena Zhekova’nın oğlu İliya Zhekov’un bir Türk nişanlısı vardı. 27 yaşındaki İliya beyninde tümöre rastlanmasının ardından operasyon için Türkiye’ye geldi.
Operasyon başarılı geçti ve İliya sağlığına kavuştu. Rutin kontroller için ilaçlı MR çekildi. Doktor, 40 gün sonra yeniden MR çekilmesi gerektiğini söyledi.
İkinci MR’da İliya’nın vücudu ilaca tepki verdi ve 27 yaşındaki İliya beyin kanaması geçirdi.
Yoğun bakıma alınan İliya bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve beyin ölümü gerçekleşti.
Ailesine acı haber verildikten sonra aile oğullarının organlarının bağışlanmasına karar verdi. Babası, Boyan Zhekov organ bağışı için gerekli belgeyi imzalarken ‘Hayatımda attığım en zor imzaydı” dedi.
Yedir aydır yoğun bakımda yatan ve kalp nakli bekleyen Hakan Ok’a kendisine uygun bir kalp bulunduğu söylendi.
Kalp nakli operasyonu başarılı geçti ve Hakan Ok hayata döndü.
Acılı anne, baba ve diğer oğulları her ne kadar kendi oğulları için üzülseler de, oğullarının kalbinin başka bir insanı yaşattığı gerçeğiyle mutlu oldular.
Şimdi bütün ailenin tek hayali oğullarının kalp atışını başka bir bedende dinlemekti.
Gizlilik prosedürü nedeniyle ne Hakan Ok ne de Bulgar aile birbirinden haberdardı. Bulgar ailenin isteği hastaneye bildirildi. Hastane yetkilileri Hakan Ok ile irtibata geçip ailenin istediğini aktardı. Hakan Ok hiç tereddüt etmeden kabul etti.
Stetoskop yardımıyla İliya’nın kardeşi, annesi ve babası teker teker Hakan Ok’un kalbini dinledi. Bu sırada anne gözyaşlarına boğuldu.
Anne Plamena Zhekova, “Bağış kararı aldığımızdan beri bunu istiyordum. Genç ve yakışıklı bir oğlum vardı. İlk günden itibaren alıcı kişiyi çok merak ediyordum. Onunla tanışmak istiyordum. Onun sağlığı için her gün dua ettim. Dualarımın kabul olacağından ve bir gün karşılaşacağımızdan emindim” dedi.
Baba Boyan Zhekov ise, “Oğlumuz çok iyi bir insandı. Anne ve babadan çok arkadaş gibiydik. Söylediklerimi ne kadar kişi dinleyecek bilmesem de bazı şeyleri söylemek istiyorum. Organ bağışının dini ve kültürel açıdan hiçbir engeli yoktur. Bunu irdelemek istiyorum” dedi.
Annenin gözyaşlarını tutamadığı Demirören Haber Ajansı’nın yayınladığı videoyu hemen izleyin:
Organ bağışı zor bir karar olsa da hayat ve hayatlar kurtarıyor. Toplumsal açıdan bu konuda daha bilinçli olmamız gerekiyor.
Anne olmak da işte böyle bir şey. Evladının başka bir bedendeki kalp atışını duymak için Bulgaristan’dan apar topar Türkiye’ye gelmiş.
Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın diyoruz.