1978 yılında Jen evlatlık verildi. İlk üç ayını kimsesizler yurdunda geçirdikten sonra bir aile tarafından evlatlık edinildi.
Jen’e yedi yaşındayken evlatlık edinildiği gerçeği söylendi.
Öğrendiği günden beri biyolojik ailesini bulmak istedi.
Benzer durumda olanlar biyolojik ailelerini bulmanın ne kadar zor olduğunu bilirler. Özellikle biyolojik aileniz bulunmak istemiyorsa onları bulmanız imkansızdır.
Jen, biyolojik ailesini bulabilmek için her şeyi yapsa da başarılı olamadı. Onlara asla ulaşamayacağı fikrine inanmaya başladı.
Jen bir gün bir uzmandan yardım istedi ve uzman yardım etmeyi kabul etti. Kendisi soyağacı üzerine uzmanlaşmıştı.
Önce Jen’in kuzenini buldular. Kuzeni sayesinde büyük anneannesine ulaşabileceklerdi.
Kısa sürede annesi ve kardeşlerini buldu.
Jen “Fotoğraflarını gördüğümde onlar olabileceğini düşündüm” dedi.
Hemen bir mektup yazıp biyolojik ailesine yolladı. Ancak mektubu kimse almadı. Jen belki de bulunmak istemediklerini düşünmeye başladı.
Ardından kendisine Facebook’tan bir mesaj geldi. Yazan kişi kız kardeşiydi.
Mesajı açmadan önce belki de bunun ‘Bizi yalnız bırak’ temalı bir mesaj olduğunu düşündü. ‘Canım kardeşim’, ‘annemin hayatında aldığı en zor karar’ ve ‘seni hep sevdik’ gibi kelimeler görünce sevinçten havaya uçtu.
Ertesi gün biyolojik annesiyle ilk kez telefonda konuştu. Meğerse annesi de mektupların nefret mesajları içerdiğini düşünerek almak istememiş. İki ay sonra da annesiyle yüz yüze görüştü.
Anne ve kızın ilk kez bir araya geldiği duygu yüklü anlar görenleri ağlattı.
Böylesine buluşmalardan etkilenmemek elde değil.
Anne ve kızın bir araya geldiği anlardan etkilendiyseniz paylaşın.