Evlat sahibi olmanın harika bir duygu olduğu söylenir. Buna inanmayanlar bile çocukları olduktan sonra bunun ne kadar doğru bir söz olduğunu onaylarlar.
Çocuklarınızın başına bir şey geleceği düşüncesi bile siz anne ve babaları ne kadar korkutur biliyoruz.
Okula gitmeden önce servise bindiklerinde bile akıllarınız hep çocuklarınızda olur. Güzel bir gün geçirmelerini ve okulda başarılı olmalarını dilersiniz.
Zhou isimli bir anne, hiçbir annenin tecrübe etmemesi gereken bir şeyi tecrübe etti. 5 yaşındaki oğlu Chen’in beyninde tümöre rastlandı.
Zhou, hastanede çocuğunun başından ayrılmadı. Kendilerini kötü günler beklediğini biliyordu.
Zhou’nun da böbrekleri sorun vardı. Bir süre sonra oğluyla beraber anne de hastanede yatmaya başladı.
Doktorlar başta Chen’in iyileşeceğini düşünüyorlardı. Ancak bir süre geçtikten sonra Chen felç geçirdi ve görme yetisini kaybetti. Anne Zhou’ya da acilen bir böbrek bulunmazsa hayatını kaybedecekti.
Minik Chen’in sayılı günleri kaldığı anlaşılınca, küçük çocuk doktorlara böbreğini annesine vermek istediğini söyledi.
Zhou’nun annesi, kızına, torununun son isteğini kabul etmesini söyledi. Ancak anne Zhou bunu duymak bile istemiyordu.
Chen, annesinin böbreğini almak istemediğini duyunca onu ikna etmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Bu, Chen’in son isteğiydi.
Chen’in hayatı son bulacak olsa da organları sayesinde birçok insan hayata tutunacaktı. Bu insanların başında annesi geliyordu.
Sonunda anne Zhou zar zor ikna edildi.
Birkaç gün sonra Chen hayatını kaybetti. Böbreği annesine, diğer organları ise başkalarına nakledildi.
Operasyondan önce doktorlar Chen’in verdiği karardan dolayı saygı duruşunda bulundular.
Chen sayesinde annesinin hayatı kurtuldu. Chen aynı zamanda iki kişinin daha hayatını kurtardı. 21 yaşındaki bir genç kıza Chen’in diğer böbreği, 27 yaşındaki bir adama da Chen’in karaciğeri nakledildi.
Chen’e ait haberi hemen izleyin:
Annesini ölümüne seven küçük cesur bir çocuktu o. Aldığı cesurca karar sayesinde üç kişinin hayatını kurtardı.
Chen’in dokunaklı hikâyesini paylaşmayı ihmal etmeyin…