Joy Milne daha genç yaştayken burnunun çok hassas olduğunu ve kokuları sıradışı şekilde ayırt edebildiğini farketti. Evlendiğinde ise yeteneğinin farkına daha iyi vardı.
Joy, 45 yaşındaki eşi Les’ten kokular gelmeye başladığını farketti. Doktorlar bile bunun sadece ter olduğunu düşündüler başta.
Les kilo almaya başladı ve sürekli yorgun hissediyordu. Joy, bunun ardından farklı bir şey olabileceğinden kuşkulanmaya başladı.
Altı yıl sonra çift gerçeği öğrendi.
Les’e Parkinson teşhisi koyuldu.
Les ve Joy, hastalığa sahip kişilerle bir araya geldiler ve sohbet ettiler. Joy, aynı kokuyu aynı hastalığa sahip kişilerde de farketti.
Joy, “Kokuyu iliklerime kadar alıyordum” dedi.
Üniversite araştırma görevlileri Joy’un Parkinson hastalığına sahip kişilerin kokusunu gerçekten de alabildiğini sandılar.
Kediler ve köpeklerin hastalıkların kokusunu alabildikleri biliniyor. Ancak daha önce bir insanın hastalığın kokusunu aldığına dair bir duyum olmamıştı.
Araştırmacılar Joy için bir test hazırladılar ve Joy testi başarıyla geçti.
Bilim insanları şimdi Parkinson hastalığının deride değişikliklere neden olduğunu ve bunun da koku yaptığını düşünüyorlar.
Joy sayesinde ise Parkinson hastalığına sahip kişilerin erken teşhisinin kolaylaştırılması düşünülüyor.
Joy, 2015 yılında eşi Les’i kaybetti. Ancak yeteneği sayesinde başkalarının yaşamasına yardım ediyor.
Parkinson’un tedavisi henüz yok. Umarız ki kadın sayesinde bir şeyler olur ve Parkinson’a da çözüm bulunur.