Küresel ısınma gibi sorunların sorumlusu sizce kim? Bazıları doğanın geldiği bu hal için eski nesli suçluyor ve eski neslin doğayı korumak için zamanında gereken önlemleri almadığını öne sürüyor. Az sonra okuyacağınız hikayenin gerçekte yaşanıp yaşanmadığı tam olarak bilinmiyor. Yine de içerdiği mesaj dolayısıyla çok önemli bir hikaye olduğunu düşünüyorum.
Uzun süre bekledikten sonra yaşlı kadın nihayet market alışverişi sonrası aldıklarını poşetlemeye başlar. Bu sırada kasiyer yaşlı kadını, eski nesilin plastik poşetler kullanması nedeniyle doğaya zarar verdiğini ima ederek kadını suçlar ve ona bir dahaki sefere evden kendi çantasını getirmesini önerir.
Yaşlı kadın onların zamanında kimsenin bunu düşünmediğini ifade eder ve kasiyerden özür diler.
Kasiyer, “Günümüzün problemi de bu. Sizin yetiştirildiğiniz eski nesil doğayı hiç düşünmedi.”
Genç kadın bir açıdan haklıydı. Eski nesil bu tür şeylere hiç kafa yormamış ve hiçbir önlem almamıştı.
Yaşlı kadın konuşmasına şöyle devam eder:
“Eskiden kola ve içki şişelerini bakkallara depozito karşılığı iade ederdik. Onlar da şişeleri fabrikalara yollar, fabrikalar cam şişeleri sterilize eder ve tekrardan kullanırdı. Evet, doğayı hiç düşünmüyorduk.
Eskiden bugünkü kadar çok asansör yoktu. Kat çıkmak için asansör kullanmazdık. Markete gitmek için doğaya zehir saçan arabaları kullanmak yerine yürürdük. Ama haklısın o zaman doğayı hiç düşünmüyorduk.
Eskiden bebek bezlerini yıkardık. Bugünkü gibi bir kez kullandıktan sonra atılmazdı. Çamaşır makinesinden çıkan kıyafetleri balkonda askıya asardık. Bugünkü elektrikli kurutma makineleri kullanılmazdı. Çocuklar, büyüklerinden kalan kıyafetleri giyerdi. Yeni kıyafetler alınmazdı.
Doğayı düşünmüyorduk tabii ki…
Eskiden evde sadece bir televizyon veya radyo vardı. Bugünkü gibi her odada bir LED TV yoktu. Mikser yerine ellerimizi kullanırdık. Kargoyla bir şey yollarken eski gazetelerle sarardık, plâstik poşetlerle değil.
Benzinle çalışan çim biçme makineleri kullanmazdık. Çimler insan gücüyle çalışan aletlerle biçilirdi. İnsanlar o kadar ağır işler yapardı ki bugünkü gibi elektrik israfı yapan spor salonlarına gidilmezdi.
Cam şişelerde saklanan şişelerde su içilirdi, plastik şişelerden değil. Tükenmez kalemlerimize mürekkep doldururduk, hemen yenisini almazdık. Tıraş bıçakları bileylenirdi. Bugün körelince hemen yenisi alınıyor.
Doğayı düşünen kim?
Çocuklar okula giderken bisiklete binerdi, taksiye binmezdi. Odalarda sadece bir priz bulunurdu. Bugünse sayısız elektronik aletler için insanlara priz yetmiyor. Pizza yemek istediğinizde yürüyerek pizza mekanına giderdiniz. Şimdiki gibi telefonla sipariş etmezdiniz.
Hala eski nesilin doğaya yeni nesilden daha fazla zarar verdiğini düşünüyor musun kızım?”
Sizce de yeni nesilin eski nesli doğaya zarar vermekten dolayı suçlaması ironik ve gerçek dışı değil mi? Katılıyorsanız beğenin.